8 Şubat 2013 Cuma

TELEFONDAN POST YAZILIR MI?

Öncelikle herkesee merhaba,
Hepinizi sevgiyle kucakliyorum. Uzun zamandir aranizda yoktum. Yeni tedavi, ev tasima, babannemin vefati derken ancak yeni yeni adapte oldum diyebilirim. Acikcasi bilgisayar basinda oturmaktan da sıkılmısım. Bi yandan bloga devam edeyim derken bi yandan bilgisayardan kaçarak bu ise bi çözüm bulabilir miyim, teknolojiden yararlanabilir miyim sizlerle telefondan bulusabilir miyim diye arastirma yaptim ve evet.siz bu satirlari okuyabiliyorsaniz başardim :)) yani telefondan post yapabiliyorum demektiiir. Hepiniz mutlu kaliiiin...

Hoşçakaliin..

3 Haziran 2012 Pazar

BUGÜNLER BEN..

Şu mayıs ayı öyle yoğun geçti ki benim için, bi uğrayıpta post bile yazamadım. Yoğunluk hala bitmiş değil ama bi uğrayıp kaçayım dedim.
Bu aralar bahçede vakit geçiriyorum. Biraz sebze ektim. Biraz çiçeklerin bakımı derken iyi geliyor insana toprakla uğraşmak. Hem onları suluyorum, zararlı otlarını temizliyorum bi yandan da güzel kareler yakalama çabasındayım. İlk domateslerim, ilk çileğimi paylaşayım, bir kaçta çiçeklerimizi görün hadi ben çayımı alıp bahçeye gidiyorum hoşçakalıınn...




6 Mayıs 2012 Pazar

BAHAR & HIDIRELLEZ

    6 Mayıs 2012 diğer deyimle 'Hıdırellez'. Bahçeye çıktım, öğle vakti sabah kahvaltımı hafif yağmurda ıslanarak, çam kokusu soluyarak yaptım. 'Rabbim ne güzel nimetler vermiş' hayranlığıyla izledim etrafımı. Kayısı ağaçlarındaki çağlalar, erguvanın lila çiçekleri, rengarenk hercailer, maydanozlar, tomurcuklanmış güller, sarıp sarmalanacak yer arayan çeşit çeşit sarmaşıklar.. Gökyüzü desen bi ayrı güzel. Tam tepemde güneş, gözümü karşıya diktiğimde yoğun koyu bulutlar, sol yanım da ise beyaz bulutlar ve masmavi gökyüzü. Hafiften rüzgar esiyor ohhh mis gibi. Her bitkiden koku zerrelerini güzel bir karışım yaparak getiriyor burnuma. Ve dolduruyorum hamd ederek ciğerlerimi.











     Toprak ne güzel şey arkadaş! Üstad tam anlamıyla ifade etmiş yıllar önce 'Benim sadık yarim, kara topraktır' diyerek. Her cümlesi ayrı bi anlamlı hemen onuda araya sıkıştıralım.
 

Güneş yeniden bulutlarla mücadeleye başladı belki birazdan yine rahmet gelir.
Ha ne diyordum? Bugün hıdırellez. Hızır a.s ile İlyas a.s'ın buluştuğu gün olarak bilinir. Baharın, sıcakların habercidir de aslında.  Çocukken dar bir sokakta oturuyorduk. Evler dipdibe, kimileri birleşik. Komşuluk vardı, teknoloji az, sosyal yaşam çoktu o zamanlar. Bilgisayar çok az evde bulunurdu. Ne güzeldi aslında o günler. Köydeki bahçesine gidip ayçiçeklerinden elde ettiği çekirdekleri leğene doldurup önümüze koyan komşuluk. Tüm kadınlar ve çocuklar kaldırıma ve yola yayılıp dudaklarımız, dilimiz kabarana kadar çitlemeler.. Genç kızlarla, biz çocukların ip sekmeleri, yedi kiremit, yakar top (aslı yakan topmuş sonradan öğrendim)  oynamalar. Kimi yaşayamadım çocukluğumu der. Çok şükür ben doyasıya yaşadım o günün şartlarında. Ne güzel bi çocukluk dönemiydi benim için. 
  Ve bugün hıdırellez. Bahçede oturuyorum tek başıma. Etrafta bi komşu yok. Hepsi yazlık, hobi evi güya. Hani nerdesiniz millet? Galiba herkes ekmek peşinde koşmaya, dünya telaşına gömülmeye tam gaz devam ediyor. Sonumuz hayrola dostlar.
Her geçen gün yaşam daha zorlaşıyor sanki. Çünkü her geçen gün insanların dünyaya daha çok gömüldüğünü düşünüyorum. Canavar gibi gözümde büyüyor bazen dünya. Kapılanın vay haline. Sonra gel kendine gelebilirsen. Nereye gidiyor bu hayat? Saygı-sevginin yok olduğu, samimiyetten eser kalmayan, herşeyin giyim-kuşam, yeme-içme, eğlenme olduğu bu hayat nereye gidiyor? Ben bu düşüncelerle cebelleşe durayım tepemdeki ağaçlarda kuşlar birbirine bıcırbıcır öterken (birbirlerini yerken) silkelediler beni sağolsunlar :) Bu daldan dala seken yazımı bitireyim en iyisi.  
  Herkese mutlu pazarlar, mutlu baharlar, mutlu ve de hayırlı bi gelecek diliyorum. Güzel bi parçayla noktayı koyuyorum. Herkese kocaman sevgileeer.

  Dip Not: Fotoğrafla telefonla olduğu için ancak bu kadar kusura bakmayın :)
 

27 Nisan 2012 Cuma

MOTİF ETKİNLİĞİ



Motif etkinliğimiz devam ediyor. Nisan ayı motiflerimiz bende toplanıyor. Bazı arkadaşlarımın motifleri elime ulaşmaya başladı. Herkesin ellerine sağlık. Teşekkür ederim.
 Yalnız netten seçtiğim renk sanki daha tatlı pastel bi pembeydi ama pembem bana göre biraz koyu, canlı çıktı o yüzden birleştirme rengi konusunda  kararsız kaldım. Sizce hangi renkle birleştirmeliyim? Fikirlerinizi bekliyorum. Sevgiler...





4 Nisan 2012 Çarşamba

BAŞKA BAHARA...

Küçük bir şeker tanesi kadardı mutluluk. Her gün içtiğim çaya bi kaşık dolusu atıp sıcakta erimesi hiç dikkatimi çekmemişti oysa. Müjdeli haberin ardından şeker tanesinin hep kalacağını düşündüm bi anlık gafletle. (doktor da hiç bilgilendirme yapmadı) Ama uzun sürmedi 5-6 gün şeker tanesini düşündük, hayal kurduk. Hatta kutlama pastamızı aldık 




Gülücüklerle dolu bi pastayla o akşam kutlama yapacaktık kiiii, pastamız dolapta akşamı beklerken şeker tanesiyle vedalaştığımızı öğrendik. Olsun nasip böyleymiş akşam yine yedik pastamızı. Çok severim pastayı ama bu sefer benim için şekersiz hiç tadı yoktu...

                                                  Sevgiyle kalın...

23 Mart 2012 Cuma

BELKİ BİR ŞEKER TANESİ...

Gün olur devran döner,
Elbet kader bize de güler.. (İnşALLAH)

Son zamanlarda üst üste gelen kayıplar yıprattı, yordu elbet. 'Bittim' demek geldi belki bazen yürekten, ama iman dedi 'RABBİN var bekle sabret'!
Kışları çetin geçti iki yılın, içi üşüdü insanın. Sevdiklerim gitti dönmez yola. Candı onlar, canlarımdı. Ama sırası gelen gidiyor işte. Geridekilere sarılmayı öğretiyor. Ve her şeye rağmen hayat devam ediyor. Bu kadar karamsarlık yeter. Şükür güzel kapılar aralanıyor sanırım. Geçirdiğim ameliyatlar, tedaviler derken galiba onca cefanın meyvesi geliyor.


     Şimdi o meyveye odaklanma zamanı. Onu bekleme zamanı. Şeker tanesi.. Henüz belki şeker tanesi kadar mutluluk... Sonra susam tanesi, sonra mercimek. Gün gelecek bezelye olacak değil mi? Ve bir gün bi can olacak. Zaman geçecek ve ben galiba anne olacağım. (İnşALLAH)
RABBİM herkese bu duyguyu tatmayı nasip etsin. Bu süreçte hep yanımda olan mavişime kocamann öpücükler. Herkese sevgiler..

15 Mart 2012 Perşembe

VAKİT GEÇMİYOR..


Şu sıralar vakit geçiremiyorum. Meğer beklemek ne zormuş. Daha tahlile nerdeyse bi hafta var dua edin benim için. E bu arada ne yapmalı etkinliğe motif yetiştirmeli. İyi ki katılmışım o bahaneyle oyalanıyorum.
Apartmandaki eczacı Meral ablaya enjeksiyona giderken kafam dağılsın diye kitap verdi Sema Maraşlı'nın çalışması, güzelmiş okudum bittiii. Şimdi ne yapmalıı, ne yapmalı da vakit geçirmeli :))